Sovyet Yönetiminde Özbekistan ve Bağımsızlık
SSCB Merkezi Komitesi 27 Ekim 1924'te Özbekistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin kurulmasını kararlaştırdı. 1929'a kadar Tacikistan Özerk Cumhuriyeti de Özbekistan'a bağlıydı. (Ayrıca Tacikistan'ın tarihine bkz.) Özbekistan 31 Ağustos 1991 tarihinde Sovyetler Birliği'nden ayrılarak bağımsızlığını ilan etti. 29 Aralık 1991'de gerçekleştirilen bağımsızlık sonrası ilk cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hâlen bu görevi yürüten İslâm Kerimov cumhurbaşkanlığına seçildi.
Dış problemleri: Diğer Orta Asya cumhuriyetleri üzerinde olduğu gibi Özbekistan üzerinde de Rus baskısı devam etmektedir. Rusya bu cumhuriyetler üzerindeki ekonomik çıkarlarını kaybetmemek istemektedir. Çin de Özbekistan için bir tehdit unsurudur.
İç problemleri: Etnik çeşitlilik Kazakistan'da olduğu gibi Özbekistan'da da bir problem oluşturmaktadır. Bağımsızlık öncesinde ülkede yaşayan Ahıska Türkleriyle Meshet Türkleri arasında bazı çatışmalar da oldu. Ancak bunda o zamanki yönetimin tahriklerinin önemli rolü olmuştu. Yönetim tarafından olmasa bile bazı çevreler tarafından gerçekleştirilecek tahriklerin benzer gelişmelere yol açması uzak bir ihtimal değildir.
İslami Hareket: Özbekistan zengin bir İslâmi mirasa sahiptir. Bugün Özbekistan sınırları içinde kalan Buhara, Semerkant ve Taşkent gibi şehirler tarih boyunca önemli ilim merkezleri olagelmiştir. Özbekistan, Sovyetler Birliği döneminde de Orta Asya Müslümanları açısından özel bir konuma sahipti. Orta Asya Müslümanları'nın dini idaresi Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te bulunuyordu. Sovyet yönetiminin faaliyetine izin verdiği iki medresenin ikisi de Özbekistan'daydı. (Buhara'daki Mir Arap ve Taşkent'teki İsmail Buhari Medresesi.) Bağımsızlık sonrasında İslâmi faaliyetler daha da canlanmış, yeni yeni cami ve mescitler ibadete açılmıştır. Bunun yanı sıra İslâmi ilimleri öğreten yeni medreseler ve enstitüler de açıldı. Bunlardan biri de değişik İslâmi ilimlerin öğretildiği, 4 yıllık dini yüksek öğretim veren İmam Buhari Enstitüsü'dür. Ancak yönetim, İslâmi gelişmelerden ve uyanıştan endişe duyduğu için bazı İslâmi faaliyetleri engellemektedir. Bağımsızlık sonrasında tasavvufi tarikatlar de canlılık kazanmış, yoğun bir faaliyet yürütmeye başlamışlardır. Bu tarikatların başında Nakşibendi, Kubrevi, Yesevi, Kadiri ve Kalenderi tarikatları gelmektedir.
Ekonomi: Özbekistan'ın ekonomisi birinci derecede tarım ve hayvancılığa dayanır. Bu sektörlerden elde edilen gelirin gayri safi yurtiçi hasıladaki payı % 42'dir ve çalışan nüfusun % 29'u bu alanlarda iş görmektedir. Başta gelen tarım ürünleri tahıl, pamuk, pirinç, mısır, tütün ve çeşitli sebze ve meyvelerdir. Pamuk üretiminde BDT üyesi cumhuriyetler arasında birinci, dünya ülkeleri arasında üçüncü sırayı alır. 1992'de 2 milyon 200 bin ton pirinç ve tahıl, 340 bin ton yer bitkileri, 1 milyon ton meyve, 3 milyon 750 bin ton sebze üretmiştir. Aynı yılda ülkede 5 milyon 100 bin baş sığır, 9 milyon 200 bin baş koyun, 700 bin baş domuz bulunuyordu. 1991'de 25 bin ton da balık avlanmıştır. Özbekistan önemli yer altı zenginliklerine sahiptir. Bunların başında petrol, altın, uranyum, doğal gaz, kömür, bakır, çinko, kurşun ve molibden gelir. Altın üretimi ve rezervi bakımından dünyanın sayılı ülkeleri arasındadır. Yılda ortalama seksen ton altın üretmektedir. 1992'de 41 milyar 600 milyon m3 doğal gaz, 21 milyon varil petrol üretilmiştir. Doğal gaz, petrol ve maden gelirlerinin gayri safi yurtiçi hasıladaki payı % 10'dur.
Para birimi: Som
Gayri safi milli hasılası: 29 milyar 572 milyon dolar. (Yıllık safi artış: % 3)
Kişi başına düşen milli gelir: 1350 dolar.
Dış ticaret: İhraç ettiği ürünlerinin başında bazı gıda maddeleri ve tarım ürünleri, altın cevheri başta olmak üzere çeşitli maden cevherleri, elektrik ve doğal gaz gelir. İthal ettiği malların başında da ulaşım araçları, makineler, petrol ürünleri, kimyasal maddeler ve bazı gıda maddeleri gelir. Dış ticareti en çok BDT ülkeleri, Doğu Avrupa ülkeleri, Avrupa Birliği ülkeleri ve Japonya iledir. 1991'deki dış ticaret açığının yaklaşık 7 milyar dolar olduğu tahmin edilmiştir.
Sanayi: Özbekistan'ın sanayisi diğer Orta Asya cumhuriyetlerine nispetle daha çok gelişmiştir. Traktör, tarım makineleri, pamuk toplama makineleri, motor, petrol işleme makineleri üreten fabrikalar başta gelen sanayi kuruluşlarıdır. Bunların yanı sıra çimento, kimya, çelik, gıda vs. alanlarında da sanayi kuruluşları bulunmaktadır. İmalat sanayisinin gayri safi yurtiçi hasıladaki payı % 16'dır. Çalışan nüfusun yaklaşık % 18'i sanayi sektöründe iş görmektedir.
Enerji: 1992'de 57 milyar 400 milyon kw/saat elektrik üretilmiş, 54 milyar 800 milyon kw/saat tüketilmiş, 2 milyar 600 milyon kw/saat da ihraç edilmiştir. Kişi başına yıllık elektrik tüketimi ortalama 2565 kw/saattir.
Ulaşım: Başkent Taşkent'daki uluslararası trafiğe açık olmak üzere, tarifeli sefer yapılan 4 havaalanı vardır. 6.800 km. demiryoluna, 74 km'si asfaltlanmış olmak üzere 89.210 km. karayoluna sahiptir. Ayrıca Amu Derya ırmağından su yolu taşımacılığında yararlanılmaktadır. Bu ülkede ortalama 28 kişiye bir motorlu ulaşım aracı düşmektedir.
Eğitim: Eğitim ücretsizdir. Yaklaşık 9 bin ilkokul ve genel ortaöğretim kurumu, 250 mesleki ortaöğretim kurumu bulunmaktadır. 55 kadar da yüksek öğretim kurumu vardır ve bularda 350 bine yakın öğrenci öğrenim görmektedir. Okuma yazma bilenlerin oranı yaklaşık % 90'dır. Eğitim dili Özbekçe'dir. Ancak Rusça da ilk yıllardan itibaren öğretilmektedir.
Sağlık: Özbekistan'da 1400 hastane, toplam olarak 75 bin doktor ve diş doktoru, 243 bin ebe ve hemşire mevcuttur. Ortalama 292 kişiye bir doktor düşmektedir. (Buna diş doktorları da dahildir.)
Karakalpak Özerk Cumhuriyeti
Bugün Karakalpak Özerk Cumhuriyeti'nin bulunduğu bölge geçmişte Hive Hanlığı'nın elindeydi. ("Tarih" kısmına bkz.) Bölge Sovyet yönetiminin eline geçmesinden sonra, 1925'te Kazak Özerk Cumhuriyeti'ne bağlandı. 1930'da Rusya Sovyet Cumhuriyeti'ne 1932'de de Özbekistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ne bağlı bir özerk bölge yapıldı. 1989 sayımında nüfusunun 1.212.207 olduğu belirlendi. Bu özerk bölgede yaşayan halkın % 33'ünü Özbekler, % 32'sini Karakalpaklar, % 26.2'sini Kazaklar, % 5'ini Türkmenler, % 1.6'sını Ruslar, kalanını da Koreliler, Tatarlar ve Başkırtlar oluşturur. Türk soylu olan Karakalpaklar'ın % 92'si bu Karakalpak Özerk Cumhuriyeti'nde, kalanı başka yörelerde yaşamaktadır. Karakalpaklar Türkçe'nin Kıpçak lehçeleri grubuna giren bir lehçesini konuşmaktadırlar. Sünni ve hanefi olan Karakalpaklar Orta Asya'daki Türk halkları içinde dine bağlılıkta birinciliği alırlar. Sovyet dönemindeki din aleyhtarı propagandaya rağmen Karakalpaklar inançlarını gayet canlı bir şekilde korumuşlardır. Karakalpakistan aynı zamanda Orta Asya'daki tasavvufi tarikatların önemli merkezlerinden biridir. Karakalpaklar'dan Türkiye'ye göç etmiş olanlar da vardır.